Յարգելի բարեկամներ,

Մեր  վրայ  ցնցող  տպաւորութիւն  ձգեց  այն  լուրը,  երբ  իմացանք  թէ Թուրքիոյ մէջ խումբ մը մտաւորականներ, պիտի ոգեկոչեն 1915 Յունիս 15-ին Կ. Պոլսոյ Սուլթան Պայազիտ հրապարակին վրայ կախաղան հանուած Հնչակեան 20 ղեկավարներու յիշատակը:

Բնական է, մենք առաջին հերթին ոգեւորութեամբ ընդունեցինք եւ ողջունեցինք Թուրքիոյ հասարակութեան ներկայացուցիչներուն կողմէ յղացուած  ու  նախաձեռնուած  այս  ձեռնարկը:  Սակայն,  մեր ոգեւորութեան անմիջապէս միացաւ երեւոյթին հանդէպ պատասխանատու կեցուածքը որովհետեւ մեզի համար ընթացիկ երեւոյթ մը չէ այս եղածը:

Ճիշդ  է,  որ  Հնչակեաններս  եւ  ընդհանրապէս  հայերս,  ամէն  տարի, աշխարհի տարբեր անկիւններուն մէջ կը նշենք 20-ներուն յիշատակը (մինչեւ 1921 այդ նշուած է նաեւ Կ. Պոլսոյ մէջ): Սակայն, առաջին անգամն է, որ այդ կը նախաձեռնուի Թուրքիոյ հասարակութեան յառաջադէմ ներկայացուցիչներուն կողմէ: Բան մը, որ եթէ ասկէ հինգ տարի առաջ ըսուէր, ցնորամտութիւն կը սեպուէր: Այսօր, արդէն պատմական իրականութիւն է այդ:

Մինչ այս, մենք արդէն արձանագրած էինք, որ քանի մը տարի է ի վեր, Թուրքիոյ լայնախոհ մտաւորականներուն կողմէ, հալածանքներու գնով, Հայկական  Ցեղասպանութեան  մասին  ճշմարտութիւնը  ըսելը  եւս դարձած էր իրականութիւն:

Անկիւնադարձային եւ էական իրականութիւններ, որոնք ունին ապագային նայող լայն հնարաւորոթիւններ:

Մեզի համար, լուրջ մտահոգութիւն է թէ, Թուրքիոյ ազատախոհներն ու դեմոկրատները, որոնք համարձակութիւնը կ’ունենան կազմակերպելու այս ձեռնարկը, ինչքանո՞վ ծանօթ են Օսմ. Կայսրութեան մէջ 20-ններուն եւ անոնց Կուսակցութեան տարած ազգային–ազատագրական եւ ընկերային պայքարներուն: Անշուշտ, այս անտեղեկութիւնը, ոչ իրենց մեղքով: Այստեղ շատ երկար կ’ըլլայ թուարկել Օսմանեան կայսրութեան մէջ Ս.Դ.Հնչակեան Կուսակցութեան տարած ընկերային պայքարը, որ ասկէ 125 տարի առաջ առաջինն էր ու միակը: Միայն ըսենք թէ Ս.Դ.Հնչակեան Կուսակցութիւնը որ պայքարի կ’ելլէր Սուլթան Համիտի դէմ, իր հիմնադրութեան յայտարարութեան մէջ կը նշէր «Մենք ոչ մէկ բան ունինք թուրք գիւղացիին դէմ, որ ինքը նոյնպէս զոհն է իր պետութեան»:

 20 կախաղաններուն գլխաւորը, Փարամազը, որ նախապէս ալ, 1897-ին, ձերբակալուած էր Վանի մէջ, դատարանին առջեւ իր յայտնի ճառին մէջ կ’ըսէ.- «Մենք թթու ազգայնամոլներ չենք, մենք աննենք ժողովրդասէր ենք ու շատ լաւ գիտենք որ ազգայնական թագաւորը, պէկը՝ նոյն բռնութիւններն են գործելու, ինչ գործում է օտարը»:

1908-ի սահմանադրութենէն ետք, Հնչակեան Կուսակցութիւնը կը տրամադրուի իր պայքարը տանիլ խաղաղ միջոցներով, օրինաւոր ձեւերով եւ ընկերային գետնի վրայ: Այդ կ’արտայայտէ իր 6-րդ համագումարով, վերափոխուած ծրագիրով եւ պաշտօնական յայտարարութիւններով: Սակայն, Իթթիհատ Վէ Թերաքքը կուսակցութեան վարած այլամերժ եւ ազգայնամոլ և ազգերու օսմանացման քաղաքականութիւնը ի թերեւ կը հանէ ամէն բան: Վրայ հասած Համաշխարհային Ա. Պատերազմի ընթացքին, հայ ժողովուրդին հանդէպ կը գործադրուի կազմակերպուած ցեղասպանութիւն: Նախքան պատերազմը, Օսմանեան Կայսրութեան տարածքին կը ձերբակալուին Իթթիհատ կուսակցութեան ամէնէն սկզբունքային եւ հետեւողական հակառակորդները եղող Հնչակեան Կուսակցութեան պատասխանատուները, որոնցմէ 20 հոգին կը հանուի կախաղան: Նոյնքան մըն ալ, Հնչակեաններ մահուան կը դատապարտուին այլ քաղաքներու մէջ:

Այս հակիրճ, շատ հակիրճ ամփոփումն է Քսաններու կատարած գործին, որ ստիպուած ենք ամէն տարուայ նման վերակրկնել նաեւ այսօր՝ առ ի յարգանք իրենց կատարած գործին:

Այսօր, հայ եւ թուրք յարաբերութիւնները կը գտնուին նոր հորիզոններու դիմաց, նոր պայմաններու առջեւ, որոնց ստեղծման մէջ իր անուրանալի դերը ունին Թուրքիոյ ազատախոհները, դեմոկրատները,մարդկային իրաւունքներու համար պայքարողները, եւ ընդհանրապէս պարկեշտ մտաւորականները: Մարդիկ՝ որոնք կ’ուզեն բաց աչքով նայիլ պատմութեան, արդար կերպով, առանց նախապաշարումի գնահատել պատմութիւնը  եւ  չվախնալ  իրականութիւնները  կոչել   իրենց անուններով:

Ապագան շատ բան պիտի պարտի ձեզի, այնպէս ինչպէս որ այսօրուան իւրաքանչիւր դրական յառաջխաղացքը, անպայման բան մը կը պարտի Քսաններուն: Մենք այս դիտանկիւնէն կը գնահատենք այսօրուան խիզախ նախաձեռնութիւնը ու ջերմապէս կ’ողջունենք ձեզ:

Կը մաղթենք որ Քսաններու յիշատակին առիթով ծնած այս գործակցութիւնը  վերածուի  բարեկամութեան՝  յանուն  արդարի, իրաւունքի եւ բարիի յաղթանակի մեծ երթին:

Սոցիալ Դեմոկրատ Հնչակեան Կուսակցութեան Կեդրոնական Վարչութիւն

Değerli dostlar,

İstanbul’da bir grup aydın insanın, 15 haziran 1915’te Konstantinopolis Sultan Beyazıt meydanında idam edilen Sosyal Demokrat Hınçak Partisi’nin 20 yiğidini anma girişiminde bulunmasıyla ilgili haberi ilk duyduğumuzda pek hoş bir sarsıntı yaşadık.

Türkiye toplumunun temsilcileri tarafından düşünülen, planlanan ve örgütlenen bu girişim doğal olarak bizi heyecanlandırıp, sevindirdi tabii… Fakat, bizler için hergün rastlanan sıradan bir olay olmayan bu girişimin sevindirici heyecanının yerini sorumlu bir duruşa bırakması pek gecikmedi.

Özelde Hınçak’lar, genelde dünyanın dört bir yanına dağılmış olan Ermeni halkının duyarlı evlâtlarının ölümsüz Yirmileri kesintisiz olarak her yıl değişik anma toplantıları (1921 yılına kadar Konstantinopolis-İstanbul’da da anılmaktaydılar) düzenleyerek saygıyla andığı bilinir. Fakat onların Türkiye’de toplumun ilerici kesimini temsil eden insanlar tarafından anılması bir İLK’tir. Eğer böyle birşeyi bundan birkaç yıl önce birisine söylemeye kalksaydınız hayal gördüğünüz varsayılırdı kuşkusuz… Ama bu, bugün tarihsel bir gerçekliktir artık !

Bugüne kadar, Türkiye’de ilerici aydınların olası tüm baskıları göze alarak Ermeni soykırımı hakkında tarihsel gerçekleri yükselterek tartışmaya açmasının şahidi olmuş ve geleceğe yönelik geniş olanaklar sunan önemli bulduğumuz bu adımların köşe taşı değerinde olduğunu farketmiştik.

Türkiye’de bu denli cesur bir girişimde bulunan özgür düşünceye sahip demokrat insanların, Osmanlı İmparatorluğu’nda sosyal ve ulusal kurtuluş mücadelesi vermiş Hınçak Partisi ve onun ölümsüz 20 neferi hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunu bilmemekten kaynaklanan bir kaygı taşıdığımız halde, onların bu bilgilere ulaşmada yaşayabilinecek objektif sorunları gözönünde bulundurarak bir suçları olmadığını düşünüyoruz.

Sosyal Demokrat Hınçak Partisi’nin sosyal mücadele yıllarını burada saymak bile çok uzun olur, ama SDHP’nin bundan 125 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nda bu kavgayı veren ilk ve tek parti olduğunun bilinmesi gerektiğini belirtmeden edemeyiz. Sultan Abdül Hamid rejimine karşı mücadele etmek amacıyla kurulan Sosyal Demokrat Hınçak Partisi’nin kuruluş bildirgesinde «Devletinin kurbanı durumunda bulunan Türk köylüsüyle hiçbir alıp-veremediğimiz yok, bizim sorunumuz iktidarladır» diye yazılı olduğunu hatırlatmak isteriz.

İdam edilen 20 devrimcinin önderi Paramaz’ın daha önceleri, 1897’de Van’da tutuklandığı zaman çıkarıldığı mahkemede yaptığı savunma konuşmasında «Biz, katı milliyetçilerden değiliz, yüreğimiz katıksız halk sevgisiyle dolu olduğundan ulusalcılığın kralı Beylerin yabancının yaptığı baskıların aynısını kendi halkına da yaptığını çok iyi biliyoruz» dediğini de tarihe not düşmek isteriz.

1908 anayasasından sonra, Sosyal Demokrat Hınçak’lar, mücadelelerini artık sosyal alanda, kanunlara uygun ve barışçıl metodlarla verme yanlısı oldukları hakkında Parti’nin 6.ıncı Kongresi’nde reforme ve kabul edilmiş yeni programlarını yayınlamanın yanında, resmi birçok açıklamalarıyla da duyururlar. Bu böyle olduğu halde, İttihad ve Terakki Partisi’nin ötekileri reddeden, ulusalcı-fanatik ve halkları Türkleştirme yönlü politikası arzulanan herşeyi suya düşürür. Birinci Dünya Savaşı esnasında Ermeni halkına karşı planlanmış bir soykırım uygulanır. Osmanlı İmparatorluğu’nda İttihad ve Terakki Partisi’nin uygulamakta olduğu ırkçı politikalara karşı yılmadan, kararlı bir mücadele veren Hınçak Partisi’nin yüzlerce sorumlusu savaş öncesi tutuklanır, bunlardan Yirmi devrimci darağacına çıkarılırlar. Bir o kadar Hınçak Partili insan da başka şehirlerde ölüme mahkum edilirler.

Bu kısa, pek kısa özetiyle, zulme karşı verilen amansız mücadele yıllarında YİRMİLERİN yaptığı büyük işleri hatırlayarak, devrimci emek ve çabalarını ölümsüzlüğe ulaştıran bu yiğit insanların ölümsüz anıları önünde saygıyla eğilme görevimizi bugün de yerine getirmekteyiz.

Bugün, Ermeni-Türk ilişkileri yeni ufuklar önündeler, bunun varolmasında Türkiye’de özgür düşünceye sahip, ilerici, demokrat, insan hakları için uzun yıllardan beri mücadele veren dürüst aydınların oynadığı olumlu rol inkâr edilemez. Onlar, herhangi bir önyargının esiri olmadan, tarihsel gerçeklere varolan çıplaklığıyla bakabilen, eşyalara kendi isimlerini vermekten ve adaletin yerini bulmasından korkmayan cesaret sahibi insanlardır.

Günümüzde kaydedilen en ufak bir ilerlemenin dahi, YİRMİLERE ve onların canları pahasına verdikleri mücadeleye de mutlaka bir borcu olduğu gibi, geleceğin de bu aydın insanlara, sizlere borcu olduğu yadsınmaz bir gerçektir.

Bugünkü cesur girişimin gerçekleşmesinde emeği olan tüm insanları, sizleri, işte bu bakış açısından değerlendiriyor ve hepinizi yürekten selamlıyoruz.

YİRMİLERİN anılması vesilesiyle ilk defaya mahsus olmak üzere aramızda kurulan bu ilişkinin, doğru, haklı, adil, büyük bir yolun ortak yürüyüşçüleri olan iyilerin zaferini sağlamasını umut ettiğimiz, samimi bir dostluk ve işbirliğine dönüşmesini diliyoruz.

Sosyal Demokrat Hınçak Partisi Merkez Komitesi

 

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Sign Up for Our Newsletters

Get notified of the latest updates from MassisPost.

You May Also Like

Armenia Less Attractive to Migrants than Europe – Official

YEREVAN (Tert.am) — The head of the State Migration Service rules out…

Armenia Condemns Azerbaijani Cease-Fire Violations

YEREVAN — Yerevan has accused Baku of serious cease-fire violations along the…

Prosecutor’s Office Demands Confiscation of 59 Properties and Tens of Millions of Dollars From Former Armenian Prime Minister

YEREVAN — The General Prosecutor’s Office of Armenia has filed a lawsuit…

54 Senators Send Bipartisan Letter to Biden Criticizing Human Rights in Turkey

WASHINGTON, DC — A bipartisan coalition of 54 Senators addressed a letter…